Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde, özellikle üçüncü trimesterde, anne adaylarının birçoğu bacak ve ayaklarda olduğu gibi yüz ve ellerde de hafif şişme fark edebilir. Bu şişlik çoğu zaman sabahları parmakların şişmesi, yüzün daha dolgun görünmesi ya da yüzüklerin dar gelmesi şeklinde kendini gösterir. Aslında bu durum, vücudun hamilelik sırasında daha fazla sıvı tutması ve kan hacminin artmasıyla yakından ilgilidir. Özellikle uyku esnasında ellerin hareketsiz kalması veya başın altındaki yastığın uygun olmaması, yüzdeki ödemi biraz daha belirgin hale getirebilir.
Hamilelikte vücut, bebeğin gelişimi için daha fazla kan ve sıvı üretir. Bu artan sıvının bir kısmı dokular arasında birikerek ödem oluşturmaya meyillidir. Aynı zamanda büyüyen rahmin ana damarlar üzerindeki baskısı alt vücuttan üst vücuda kan akışını da etkileyebilir. Buna ek olarak hamilelik hormonları, damar duvarlarının ve eklemlerin gevşemesini sağlayarak su tutulmasını kolaylaştırır. Yüz ve ellerde hafif şişlik genellikle günün ilk saatlerinde veya uzun süre aynı pozisyonda kalındığında daha çok hissedilir. Kan dolaşımı yeniden aktif hale geldikçe, bu şişlik bir miktar azalabilir.
Yüz ve ellerdeki şişlik çoğunlukla basit önlemlerle kontrol altına alınabilir. İlk adım olarak günlük su tüketimini yeterli düzeyde tutmak gerekir. Pek çok kişi, “Zaten ödem var, daha az su içeyim” şeklinde düşünebilir ancak bu, vücudun susuz kalmasına neden olur ve böbrekler sıvı birikimini daha da arttırarak ödemi şiddetlendirebilir. Günde yaklaşık 2-2,5 litre su içmek, böbrek fonksiyonlarını destekleyerek fazla sıvının atılmasını kolaylaştırır. Ayrıca tuz tüketimini kontrol altında tutmak da önemlidir. Her ne kadar tamamen tuzsuz beslenmeye gerek olmasa da, aşırı tuz tüketimi vücutta sıvı tutulmasına yol açabileceğinden önerilmez.
Uyurken veya dinlenirken başın hafif yüksekte tutulması yüz bölgesindeki ödemin oluşumunu azaltabilir. Ellerdeki şişlik içinse bilekleri ve elleri belirli aralıklarla hareket ettirmek, dairesel egzersizler yapmak ya da kısa molalar vererek elleri kalp seviyesinin üstünde tutmak faydalı olabilir. Sabah uyanır uyanmaz elleri ılık suyla yıkamak veya hafif masaj yapmak da dolaşımı hızlandırarak şişlik hissini hafifletebilir. Eğer yüzük takıyorsanız, parmaklarınızın şiştiğini hissettiğinizde yüzüğü çıkararak veya bir süre takmayarak oluşabilecek rahatsızlığı önleyebilirsiniz.
Bazı durumlarda yüz ve ellerdeki aşırı şişme, beraberinde yüksek tansiyon, baş ağrısı, görme bozuklukları ya da karın ağrısı gibi belirtiler getirebilir. Bu tablo, preeklampsi gibi ciddi bir sorunun habercisi olabileceğinden mutlaka doktor değerlendirmesi gerektirir. Benzer şekilde, aniden gelişen aşırı şişlik veya günler ilerledikçe gerilemeyen ödem de uzman muayenesi olmadan göz ardı edilmemelidir. Bu tür olası risklerin varlığı düzenli doktor kontrolleri ve kan basıncı ölçümleriyle yakından takip edilebilir.
Yüz ve ellerde hafif şişme, hamilelik sürecinin doğal sayılabilecek belirtilerinden biridir. Çoğu anne adayı bu durumu doğumdan sonra kısa sürede geride bırakır. Günlük aktivitelerinizde ve beslenme düzeninizde yapacağınız ufak değişikliklerle ödemi kontrol altına alabilir, kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. Eğer buna rağmen şişlik hayat kalitenizi etkiliyorsa veya hızlı şekilde artıyorsa, mutlaka doktorunuzla görüşerek gerekli tetkiklerin yapılmasını sağlamalısınız.