Hamilelikte anne adaylarının yeme alışkanlıkları ciddi şekilde değişebilir. Klasik aşerme durumlarının dışında, daha nadir ama dikkat çekici bir problem olarak Pika sendromu da ortaya çıkabilir. Pika sendromu, kişinin besin değeri olmayan veya genel olarak yenmesi normal kabul edilmeyen maddelere karşı aşırı ilgi duyması ve tüketme isteğiyle karakterizedir. Örneğin toprak, kil, kireç, kâğıt, saç, buz, nişasta ya da sabun gibi maddelere karşı yoğun bir istek hissedilebilir. Bu davranışın gebelikte meydana gelmesinin ardında yatan sebepler hâlâ tam olarak bilinmese de, genellikle demir, çinko gibi minerallerin eksikliğiyle ilişkilendirilmektedir.
Gebelik sürecinde hormon dalgalanmaları, metabolik ihtiyaçların artması ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, anne adayını farklı besinlere veya alışılmadık tatlara yönlendirebilir. Ancak Pika sendromu, sıradan aşermelerden farklı olarak sağlık açısından ciddi riskler barındırır. Besin olmayan maddelerin tüketilmesi sindirim sisteminde tıkanmalara, bağırsak parazitlerine, ağır metal zehirlenmelerine veya kimyasal maddelerden kaynaklanan toksik etkilere yol açabilir. Örneğin toprakta ya da kılda bulunan zararlı mikroorganizmalar annenin ve bebeğin sağlığını tehdit edebilir. Benzer şekilde boyada yer alan kurşun gibi maddeler, gelişmekte olan bebeğe geçerek beyin ve sinir sisteminde kalıcı hasarlar oluşturabilir.
Pika sendromu belirtilerini fark ettiğinizde yapmanız gereken ilk adım, doktorunuzla veya bir diyetisyenle görüşmektir. Yapılacak kan testleriyle demir, çinko veya diğer vitamin-mineral eksikliklerinin varlığı araştırılır. Eksik olan besin ögesi belirlenirse, uygun takviye tedavisine başlanarak vücudun ihtiyacı giderilmeye çalışılır. Böylece çoğu zaman, garip yeme isteği kademeli olarak azalır. Bazı hastalar ise psikolojik destekle de bu süreçte daha sağlıklı bir yönlendirme alabilir. Zira stres, kaygı bozuklukları veya obsesif kompulsif eğilimler de Pika sendromunu tetikleyici etkenler arasında sayılmaktadır.
Doktor onayı olmadan asla besin olmayan maddeleri tüketmeye çalışmamalı ve bu isteğinizi hafife almamalısınız. “Bir defadan bir şey olmaz” yaklaşımı, ciddi problemlere yol açabilir. Aynı zamanda ailenizle veya yakın çevrenizle bu durumu paylaşmaktan çekinmeyin. Sevdikleriniz, sizi destekleyerek ve takip ederek kontrol dışı yeme davranışı geliştirdiğiniz anlarda müdahale edebilirler. Eğer mümkünse evinizde ya da etrafınızda istemdışı yeme eğiliminde olduğunuz maddeleri bulundurmayarak kendinizi koruyabilirsiniz. Örneğin sürekli buz yeme ihtiyacı duyuyorsanız, doktorunuzla konuşarak altta yatan anemi sebebini araştırmak mantıklı olacaktır.
Psikolojik olarak Pika sendromundan etkilenen anne adayları, bu süreçte suçluluk ya da utanç duygusu yaşayabilir. Bu duygularla başa çıkmak oldukça zor olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki bu davranış, kontrolünüz dışında gelişen fiziksel veya psikolojik etkenlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Profesyonel destek almak, hem bu duyguların azalmasına hem de sağlıklı bir beslenme düzenine geri dönmenize yardımcı olur. Ayrıca bebeğin ihtiyaç duyduğu gerçek besin öğelerini düzenli almaya özen göstermek, protein, vitamin ve mineral açısından zengin gıdaları tüketmek gebelik sürecini daha güvenli hale getirir.
Pika sendromu her ne kadar nadir görülse de, ortaya çıktığında mutlaka tıbbi ve gerekli durumda psikolojik destek gerektiren bir durumdur. Bu garip yeme isteğini önemsememek, uzun vadede hem annenin hem de bebeğin sağlığını ciddi boyutta etkileyebilir. Düzenli doktor kontrolleri, kan tahlilleri ve bilinçli beslenme yaklaşımları sayesinde bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Eğer siz de besin olmayan maddelere karşı güçlü bir istek duyuyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurarak gerekli önlemleri almanız en doğru yaklaşım olacaktır.