Gebelik sürecinde anne adaylarının en sık karşılaştığı durumlardan biri de kabızlık ve çeşitli sindirim sorunlarıdır. İlk trimesterden itibaren ortaya çıkabilen bu problem, aslında vücudun hormonal değişiminden kaynaklanan oldukça doğal bir sonuçtur. Özellikle progesteron hormonunun yükselmesi, sindirim sistemini yavaşlatarak bağırsak hareketlerini azaltır. Bu yavaşlama, besinlerin bağırsaklarda daha uzun süre kalmasına ve su emiliminin artmasına yol açar. Böylece dışkı daha sert hale gelir ve kabızlık kaçınılmaz olur. Diğer yandan artan hormon seviyeleri mide ve bağırsak kaslarının gevşemesine de neden olarak sindirimi zorlaştırır.
Anne adayları kabızlık sorunu yaşamaya başladığında öncelikle beslenme düzenini gözden geçirmek gerekir. Lifli gıdalar, sebze ve meyveler, tam tahıllı ekmekler, kuru baklagiller gibi posa açısından zengin yiyecekleri yeterli miktarda tüketmek, bağırsakları harekete geçirmede en etkili yöntemlerden biridir. Gün boyu düzenli su içmek, hem sindirimi kolaylaştırır hem de bağırsak pasajının yumuşamasına yardımcı olur. Genellikle günde ortalama 2-3 litre su tüketmek önerilir; ancak bu miktar kişisel ihtiyaca ve doktor tavsiyesine göre değişebilir. Bazı anne adayları, sıvı tüketimini artırmak isterken çay veya kahve gibi kafeinli içeceklere yönelir. Oysa kafein, diüretik etkisiyle vücuttan su atılmasını hızlandırabilir ve kabızlığı daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle kafeinli içeceklerin mümkün olduğunca azaltılması faydalı olacaktır.
Egzersiz, kabızlıkla baş etmede yardımcı olan bir diğer önemli faktördür. Gebelik dönemi için uygun olan hafif yürüyüşler, yüzme veya prenatal yoga gibi aktiviteler, bağırsak hareketlerini uyararak sindirimi destekleyebilir. Fiziksel aktivite aynı zamanda stresi azaltarak ruh halinin dengelenmesine de katkı sağlar. Herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktor onayı almak gerekir. Çünkü bazı gebeliklerde erken doğum riski, düşük tehdidi veya başka tıbbi nedenlerle egzersiz kısıtlaması uygulanabilir.
Sindirim sorunları sadece kabızlıkla sınırlı değildir. Anne adaylarında zaman zaman şişkinlik, gaz, mide krampları veya hazımsızlık da görülebilir. Özellikle rahmin büyümesiyle birlikte iç organlar, ilerleyen aylarda karın içinde sıkışmaya başlar. Bu da mide ve bağırsaklar üzerinde baskı oluşturarak sindirim şikâyetlerini artırabilir. Yemekleri yavaş yemek, iyi çiğnemek ve aşırı yağlı, baharatlı veya ağır yemeklerden kaçınmak bu şikâyetlerin hafiflemesine yardımcı olur. Günde üç büyük öğün yerine 5-6 küçük öğüne bölünmüş bir beslenme planı da midenin çok dolmasını engelleyerek hazımsızlığı önleyebilir.
Kabızlık ve sindirim sorunlarıyla uğraşırken doktorunuzun önerisi olmadan laksatif veya müshil gibi ilaçlara başvurmak sakıncalı olabilir. Çünkü gebelikte bazı ilaçların kullanımı zararlı olabileceğinden, bu tür ürünleri ancak uzman tavsiyesiyle ve gerekli görüldüğü takdirde almak en doğrusudur. Bunun yanında probiyotik açısından zengin gıdalar veya doktorunuzun önerdiği probiyotik takviyeler, bağırsak florasını düzenleyerek sindirim fonksiyonunu iyileştirebilir. Yoğurt, kefir ve bazı fermente gıdalar bu konuda iyi birer yardımcıdır.
Kabızlık ve sindirim sorunları genellikle gebelik ilerledikçe dalgalanmalar gösterebilir. İlk trimesterde hormon değişimleri etkiliyken, son aylarda ise bebeğin büyümesi ve karın içi baskı belirgin hale gelir. Her ne kadar bu durum zaman zaman rahatsız edici olsa da, doğru beslenme, yeterli sıvı alımı, hafif egzersiz ve doktor kontrollerini aksatmamak sayesinde bu belirtiler yönetilebilir düzeye indirilebilir. Gebeliğin her aşamasında olduğu gibi, eğer sindirim problemleriniz şiddetli ve sürekli bir hal alıyorsa doktorunuza danışarak altında yatan farklı bir nedenin olup olmadığını öğrenmek her zaman en güvenli yaklaşımdır.
