Hamileliğin son dönemlerinde pek çok kadının karşılaştığı yaygın sorunlardan biri de bacaklarda ve ayaklarda oluşan şişlik, yani ödemdir. Genişleyen rahmin alt vücut bölgelerine yaptığı basınç, kan ve lenf sıvısının geri dönüşünü zorlaştırarak bacaklarda sıvı birikmesine neden olur. Bunun yanı sıra hamilelik hormonları damar duvarlarını gevşetebilir, vücutta tutulan su miktarı artar ve böylece ödem kaçınılmaz hale gelir. Çoğu zaman akşam saatlerinde veya uzun süre ayakta kalındığında bu şişlik belirginleşir. Ayakkabıların dar gelmesi, çorap izlerinin bacaklarda belli olması gibi işaretler ödemin en sık dile getirilen belirtileridir.
Ödem şikâyetini hafifletmek için günlük yaşantınızda bazı düzenlemeler yapmanız gerekebilir. Öncelikle uzun süre ayakta kalmaktan kaçınarak bacaklarınızdaki kan dolaşımını rahatlatmak mümkündür. Otururken bile ayaklarınızı uzatarak, gerektiğinde hafifçe yükselterek (örneğin bir tabure veya yastık yardımıyla) bacaklardaki basıncı azaltabilirsiniz. Sıkı lastikli çoraplar veya dar giysiler giymek, kan akışını daha da zorlaştırabileceğinden mümkünse rahat ve hafif kıyafetleri tercih etmelisiniz. Destekli gebelik çorapları, baldır ve bilek bölgesine dengeli basınç uygulayarak ödem oluşumunu azaltmaya yardımcı olabilir.
Sıvı tüketimini dengelemek de ödemle baş etmenin önemli bir parçasıdır. Bazı anne adayları, “Şişiyorum, o halde daha az su içmeliyim” düşüncesine kapılabilir; ancak bu, vücudun susuz kalmasına yol açarak daha fazla sıvı tutmasına neden olabilir. Günde en az 2-2,5 litre su içmek, böbreklerin düzenli çalışmasına ve fazla sıvı ile atık maddelerin vücuttan atılmasına olanak tanır. Aşırı tuz tüketiminden kaçınmak, vücudun sıvı dengesini korumasına destek olur. Sofra tuzu yerine doğal baharatları veya limon, sirke gibi lezzet vericileri tercih edebilirsiniz. Ayrıca doktorunuzun tavsiye ettiği kalsiyum, magnezyum gibi mineral ve vitamin takviyeleri de dolaşım sistemini destekleyerek ödemi kontrol altına alabilir.
Düzenli ve hafif egzersizler yapmak, bacak kaslarını çalıştırarak dolaşımı iyileştirmenin bir yoludur. Günde 20-30 dakikalık yürüyüşler, yüzme veya hamile yogası gibi aktiviteler ödemin azalmasına katkı sağlayabilir. Yine de herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışarak sizin için en uygun spor dalını belirlemelisiniz. Aşırı yorgunluk veya riskli bir gebelik durumu söz konusuysa egzersiz kısıtlamaları gerekebilir.
Bacak ve ayaklarda şişme genellikle doğuma yaklaştıkça artar; ancak bu durum çoğu zaman doğumun ardından kısa sürede düzelir. Bununla birlikte, özellikle yüz ve ellerde ani ve aşırı şişlik, yüksek tansiyon, baş ağrısı gibi belirtilerle birlikte ortaya çıkarsa preeklampsi gibi ciddi bir duruma işaret edebilir. Bu yüzden ödeminiz aniden ve olağan dışı şekilde arttığında, normalden farklı belirtiler gördüğünüzde mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir. Erken teşhis ve düzenli takip, hem anne hem de bebek sağlığı için hayati önem taşır.
Bacak ve ayaklardaki şişlik, anne adaylarının büyük kısmında görülebilen ve genellikle endişe uyandırmayan bir belirtidir. Yine de günlük yaşamınızı kolaylaştırmak ve konforunuzu artırmak için bacaklarınızı dinlendirmek, ayaklarınızı arada bir soğuk suya sokmak, masaj yaptırmak ya da kendiniz yumuşak hareketlerle ovmak rahatlama sağlayabilir. Dolaşımı hızlandıran bu küçük müdahaleler, ödemin şiddetini azaltarak hamilelik sürecinizi biraz daha keyifli hale getirecektir.