Hamilelikte en sık karşılaştığımız ve birçok kadının fark ettiği ilk belirti, adet gecikmesidir. Benim pratiğimde, adet gecikmesi şikâyeti ile başvuran hastalarda öncelikli olarak gebelik şüphesi üzerinde dururum. Çünkü düzenli adet gören bir kadında gecikme yaşanması, beraberinde hamilelik ihtimalini güçlendirir. Elbette, adet gecikmesinin her zaman tek nedeni hamilelik değildir; hormonal değişiklikler, stres, hızlı kilo kaybı veya fazla kilo alımı, yoğun egzersiz programları ve çeşitli jinekolojik rahatsızlıklar da düzensiz adet döngüsüne neden olabilir. Ancak gebe kalmaya çalışan ya da korunmasız cinsel ilişki yaşamış bir kadında adet gecikmesi görülüyorsa, ilk akla gelen ihtimal hamileliktir.
Adet gecikmesinin hamilelikle ilişkisini anlamak için öncelikle adet döngüsünü kısaca açıklamak isterim. Normalde bir kadının adet döngüsü yaklaşık 28 gün sürer ancak bu süre 21 ila 35 gün arasında değişebilir. Yumurtlama, tipik olarak adet döngüsünün ortalarında gerçekleşir. Yumurtlama sonrası döllenme olursa, döllenmiş yumurta rahme yerleşir ve gebelik hormonu olan hCG (insan koryonik gonadotropini) salgılanmaya başlar. Bu hormon, vücudunuza bir bakıma “Hamileyim, adet görülmemesi gerekiyor” mesajını verir ve regl kanaması gecikir. Dolayısıyla, adet gecikmesiyle hamileliği ilişkilendiren en önemli etken bu hormondur.
Adet gecikmesi hissettiğinizde yapabileceğiniz ilk şey bir gebelik testi uygulamaktır. Evde yapılan idrar testleri genellikle adetinizin gecikmesinin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra doğru sonuç verir. Bazı hassas testler, adet gecikmesinden hemen önce de gebeliği tespit edebilmektedir. Ancak en doğru sonuç için bir sağlık kuruluşunda kan testi yapılması, hatta ultrason kontrolüyle gebeliğin teyit edilmesi önemlidir. Kan testlerinde hCG hormonunun varlığı ve seviyesi belirlenebilir, bu da kesinlik oranını artırır.
Adet gecikmesi ile birlikte diğer erken hamilelik belirtilerini de gözlemleyebilirsiniz. Örneğin göğüslerde hassasiyet, sabah bulantıları, sık idrara çıkma, yorgunluk ve uyku hali gibi belirtiler, hCG hormonunun artışıyla bağlantılı olarak ortaya çıkabilir. Ancak bazı kadınlar yalnızca adet gecikmesi fark edip başka belirti yaşamayabilir. Bu farklılıkların temel nedeni, her kadının vücudunun hamileliğe verdiği tepkinin değişken olmasıdır. Kimi çok çabuk semptom geliştirirken, kimi de daha geç fark edebilir.
Hastalarıma her zaman vurguladığım bir konu da stresin adet düzeni üzerindeki etkisidir. Örneğin bebek sahibi olma isteğiyle yoğun bir beklenti içinde olan çiftlerde kadın, psikolojik baskı nedeniyle strese girer ve bu stres de hormon dengesini bozarak adet gecikmesine sebep olabilir. Bu yüzden adet gecikmesini tek başına hamilelik lehine değerlendirmek yerine, mutlaka test veya doktor kontrolü ile teyit etmek gerekir. Ayrıca, adet gecikmesi birkaç güne yayılıp sonra adet görülmesi de mümkündür; bu durumda kanama başladıktan sonra henüz gebelik ihtimali net olarak dışlanmadan bazı testler yapmak gerekebilir. Düşük ihtimali veya kimyasal gebelik gibi durumları göz ardı etmemek, uygun tıbbi inceleme ve takip yapmak önemlidir.
Adet gecikmesi hamilelik belirtisi olarak değerlendirildiğinde genellikle en çok dikkate alınması gereken işaretlerin başında gelir. Ancak kesin tanı için mutlaka bir gebelik testi yaptırmak ve gerekirse doktor muayenesine başvurmak şarttır. Erken tanı ve takip, anne adayının ve bebeğin sağlığı açısından büyük önem taşır. Eğer adet gecikmeniz ve buna eşlik eden farklı hamilelik belirtileriniz varsa, vakit kaybetmeden uzman görüşü almanızı tavsiye ederim.